Babasının Kızı Nazire – 3

Categories: Genel.

Eyl 10, 2021 // By:admin // No Comment

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babasının Kızı Nazire – 3
Yeniden Merhabalar sevgili xhamster okurları. Hikayeme kaldığım yerden devam ediyorum. Oldukça güzel mesajlar ve beğeniler geliyor. Seriyi okudukça daha çok beğeneceğinizden eminim. Bu bölümü okumadan önce mutkala önceki bölümleri okumanızı tavsiye ederim.

Bölüm 1: https://xhamster.com/stories/babas-n-n-k-z-nazire-1-1022687
Bölüm 2: https://xhamster.com/stories/babas-n-n-k-z-nazire-2-1023177

Şimdi hikayemin devamına geçelim;

Babamın yokluğunda evde oturmaktansa çalışmak iyi gelmişti bana. Hem iyi de oluyordu para kazanmaya başlamıştım. Gelir durumumuz gayet iyiydi ama olsun yine de para paradır. Zaten sonradan ne yaptıysam para kazanma hırsından yaptım. Şu an düşünüyorum kötü mü yaptım diye ama hayır, kötü falan değil. 28 yaşında bir kadın için bankada tepesine kadar dolu bir hesap, Ankara gibi bir yerde biri apart, üç tane daire ve lüks bir otomobile sahip olmak hiç kötü bir şey değil. Bunların hepsini de bacak aramdaki hazineye borçluyum.

Markette raf tanzim elemanı olarak çalışıyordum. Çalıştığım marketin 8 tane daha şubesi vardı ve sağlam müşteri potansiyeline sahipti. Market sahibimiz Akif bey duyduğum ve gördüğüm kadarı ile tutucu mutaassıp bir adamdı. Hatta şöyle diyeyim o zamanlar bazen eşi ile birlikte markete gelirdi ama çalışanlardan hiç biri o peçenin altındaki kadının yüzünü görmemişti. Hatta bir keresinde onlara çay servis ederken eşi ile kızını karıştırmıştım ve kızına yenge eşine de sende buyur demiştim. Çok utandım ama Akif bey ve ailesi sadece güldü geçti.

Hala aklıma geldikçe gülerim, işin komik tarafı benim eskort olmak istememin sebebi de Akif beydir. Tabi ilk zamanlar nerden bilebilirdim mutaassıp bir adamın benimle seks yapmak isteyeceğini ve onun sayesinde zengin cebi kabarık nice adamlarla tanışacağımı…

Neyse işte market günlerim rafa malzeme döşemekle geçip gidiyordu. Zamanla bizim çalıştığımız marketin sorumlu elemanı Süleyman bana kasiyerliği de öğretmeye başladı. Bazı gece vardiyasında kasaya geçiriyordu beni işi öğrenmem için. Zamanla o işi de kıvırdım tabi. Babam kıskanıyor muydu yada devamlı evde mi olmamı istiyordu anlamıyordum ama bazen çalışmamı istemediğini açık açık belirtiyordu. Tabi şahane bir sikişle hemen gönlünü alıyordum ve ikna ediyordum babamı. Ama biliyordum ki bu çalışma konusu bir gün gelecek babamla benim aramı açacaktı.

Markette çalışmaya başladığımın 6. Ayında artık marketin her alanında bilgi sahibiydim. Evime yakın bir yere yeni bir şube açılacaktı. O akşam Akif bey beni odasına çağırdı ve yeni markette sorumlu eleman olmak isteyip istemediğimi sordu. Akif beye Süleyman söylemiş evimin yakın olduğunu yeni şubeye. Böyle bir teklifi reddetmek aptallık olurdu. Sabah sekizde gelip akşam sekiz gibi ayrılacaktım ama evime nerden baksan 50 adımdı yeni şube. Bende seve seve kabul ettim. Akif beyin odasından çıktığımda marketteki tüm arkadaşlarım zaten haberi Süleyman’dan almışlardı ve tebrik üstüne tebrik aldım. Yeni haftaya yeni bir şube de sorumlu olarak işime başladım. Marketle inanın kendi işim gibi ilgileniyordum. Zaten Akif beyde olayın farkındaydı. Benim bir konuda moralimi bozuk görse para kaybeden o değilmiş te benmişim gibi hemen teselli ederdi beni.

Zamanla çalıştığım şubenin işleri ve müşteri portföyü de standarda oturdu. Müthiş kar ediyordu kendi hesaplarıma göre. Kendi hesaplarıma dediğime bakmayın, giren malın faturasını ve çıkışını biliyorum hiç yoktan. Ama iş yerinde mutluyken bir sorunla da baş başaydım babamla!

Babam artık her gece işi bırakmam konusunda ısrar etmeye başlamıştı. Hatta öyle bir duruma gelmiştik ki, bazı geceler koynundan kalkar salona kanepeye yatmaya giderdim. En sonunda ilk kavgamız patlak verdi. Bir gece eve geldiğimde saat akşam 9 sularıydı. Babam evde yoktu. beklemeye başladım bir yandan da telaşlanıyordum bir şey mi oldu diye. Ama olmamıştı gece 2 gibi geldi eve. Ben hala salonda onu bekliyordum. Aşırı şekilde sarhoştu ve ben onu tutmaya oturtmaya çalışırken bana Emel diye sesliyordu. Kimdi Emel evet onun karısı değildim ama altına yatıp onu mutlu eden bir kadın olarak bilmeye hakkım vardı. o gece onu yatağa yatırdım ama sabah kadar uyumadım. Sabah o kalktığında duşa girdi çıktı. “akşam için özür dilerim arkadaşlarla biraz fazla kaçırmışım” dedi, “olabilir” dedim sadece. Durgun olduğumu babamda fark etti “neden böyle moralsizsin çok mu kızdın bana alkollü geldim diye” dedi “alkollü olduğuna kızmadım” dedim “peki ya neden kızgınsın öyleyse” “Emel hanıma” dediğimde babam öylece kala kaldı, söyleyecek sözü yoktu sanırım. “Cevap versene baba Emel kim açıklasana bana. O kadarını bile haketmiyor muyum” “Kızım bak bir saniye beni dinler misin” “Dinleyeceğim baba, dinlemek istiyorum zaten kim Emel. Söyle bana ağzından düşürmediğin Emel kim” babam olaydan çıkışı olmadığını anlamıştı. Anlatmaya başladı “Emel iş yerinden arkadaşım. O da benim gibi dul. B,r ay önce nasıl oldu anlamadım bir yemek sonrasında onun evinde aldık soluğu, gerisi de malum. Şimdilerde ara sıra görüşüyoruz işte. Sana anlatacaktım bunları” “eminim anlatacaktın” “kızım bak böyle yapma gerçekten anlatacaktım ama sen işe güce kendini o kadar kaptırdın ki işte sonuç böyle oldu” “haaaa demek sorun benim çalışmam da. Çalıştığım için böyle oldu. Onun için aldattın beni. Hoş aldatma demeyelim ben kimim ki. 20 yaşında bir sürtük o kadar” “kızım böyle söyleme ne olur bak dinle” “dinlemeyeceğim artık dinlemekte istemiyorum” ağlaya ağlaya evden çıktım. Koşar adımlarla geldim markete. Giyinme odasında daha da ağladım. Öyle ki artık gözlerim kan çanağına dönmüştü.

O gün markette gün nasıl geçti anlamadım zaten. Akşam eve geldiğimde babam evdeydi. Salonda öylece bekliyordu. Ben gelince “hoş geldin” dedi ama yüz vermeden odaya geçtim ve kapandım. O an için sinirli miydim yoksa hırs mıydı anlamadığım halimle ağlıyordum. Ağladıkça da akıllandım aslında. O gece yemin ettim kendime. Kullanılmayacaktım kullanacaktım. 3 saat kadar ağlamışımdır kesin. Sonra aklım başımda bir şekilde odadan çıktım. “konuşmayacak mısın hala” dedi babam “konuşalım” “bak kızım beni anla ne olur, bir erkek olarak kaptırdım kendimi işte” “peki öyle diyorsan öyle olsun” eminim bu kısa ve kabullenme sözlerim babama hoş gelmiyordu ama bundan sonra neler olacağını da bilmiyordu. “bak kızım böyle garip konuşma bende üzülüyorum” “neden üzülüyorsun ki, o kadın seni seviyor mu? Koynuna aldığına göre seviyordur bende kadınım kendimden biliyorum çünkü. Ha bana göre artısı varmıdır zannımca vardır çünkü yaşıtın ve olgun bir kadın ve seni kendine çekmesi senin de ona kapılman normaldir” “böyle düşünme ama” “ne düşüneceğim baba. Bu hayatta ikimizin de alması gereken daha çok yol ve üstlenilecek daha çok rol var. Ne sen ne de ben seninle sonsuza kadar birlikte yaşayamayız. Herkes hayatını bildiği gibi yaşasın. Hatta seviyorsan evlenebilirsin o Emel dediğin kadınla. İster buraya taşınsın istersen onun yanına taşın. Ha kızım onunla evlenince benimle birlikte olmaz diyorsan, hayır öyle düşünme istediğin zaman gel ben hazırım seni mutsuzluktan kurtarır mutlu etmesini de bilirim” “kızım bu sözlerin çok ağır” “hayır baba ağır değil gerçek” “değil” “gerçek baba. Bu hayatın ta kendisi ve gerçeği. Günün birinde ben genç bir erkeğe kendimi kaptırıp seni terk etmeden işte sana fırsat ilk sen bırak git gemiyi” “saçma bir şey” “saçma falan değil sen sadece kızım benimle ilişkisini keser diye korkuyorsun” “hayır öyle düşünmedim” “bence öyle” dedim. İşte bu konuşmalar erkeklere karşı oynadığım ilk kumardı ve birkaç gün sonra kazandığımı öğrenecektim. Ve hayatımda babam son aşık olduğum ve kalbimi sızlatan adam olarak kalacaktı bu andan itibaren. Birkaç saat babamla konuşmadık. En sonunda ben yanına gittim. Aslında kendime babama karşı bir teselli arıyordum ve bu teselli de babamın ta kendisiydi şimdilik.

Yanı başına oturup babama doğru baktım ve bir erkeğin endişesini gözlerinden ilk defa okudum. Babam “gerçekten öyle mi düşünüyorsun” dedi “evet” dedim sonra da “ama şu an düşündüğüm başka şeyler var” diyerek babamın dudaklarına yumuldum. Onu kanepeye doğru yayıp üzerine çullandım resmen fütursuzca vücudunu okşuyor ve deli gibi dudaklarını kemiriyordum. Babam da yavaş yavaş karşılık vermeye başlamıştı. Üzerinden kalkıp hemen önüne eğildim kanepede babam düz oturmuş bende önünde diz çökmüş vaziyetteydim. Eşofmanını aşağıya doğru indirip külotunun içinden sikini dışarı çıkardım, “şu an tek düşündüğüm bu” diyerek ağzıma aldım sikini. Önce başını hafif hafif ağzıma sokup çıkardım. Sonra tümünü ağzıma almaya başladım. Ağzıma aldıkça babam başımdan tutmuş ritim tutturuyordu kendine. Ama artık ipler babamda olmayacaktı hatta benimle yatan hiçbir erkekte olmayacaktı. Sanırım bu gece de babam bu konudaki deney elemanım olacaktı. Babam kendince zevk aladursun birden sikini emmeyi bırakıp taşaklarına geçtim. Elimle sikini sıvazlarken taşaklarını tek tek emiyordum. Bir süre de kasıklarını öpüp dişledim ve yine sikine saksoya başladım. Emdikçe babam kendinden geçiyordu zevkten. Babamın hareketlerinden geleceğini anladım ve ağzımdan çıkardım sikini sıvazlayarak döllerini sağa sola fışkırtmasını sağladım. Babamın dölleri salona rast gele fışkırıyordu. En sonunda ellerimin arasındaki sikinin kasılması bitince birkaç kere daha okşayıp sonra sikini ağzıma alarak kalan son dölleri de afiyetle ben içtim. Sonra halı üzerine uzandım ve bende altımdaki eşofmanı çıkardım, babam mesajımı almıştı.

Babam bacak arama gelip amımı külotum üzerinden birkaç kez sıvazladı ve sonra külotumu altımdan çıkarıp amıma yumuldu “ohhhh harikasın babacığım em kızının amını ohhhhh” “delirtiyorsun bu küçük orospuyu ohhhhh harika” “evet çok güzel ohhh bir güzel becer kızının amını” diyerek onu tahrik ediyordum. Babam bızırımı emdikçe kendimden geçiyor deyim yerindeyse sular seller gibi amım sıvılarımın aktığını hissediyordum. Babam emerken “ affet kızım senden başka aşkım yok” dedi “hayır baba öyle söyleme ben senin her zaman kızınım ve emin ol istediğin zaman seninle seks yaparım. Canının çektiği gibi sikebilirsin beni. Ama sakın af dileme benden ve bu konuyla ilgili konuşmayalım şimdi zevkimize bakalım” deyince babam da sustu ve emmeye devam etti amımı. Babamın dil darbelerine daha fazla dayanamadım ve babamın başını bacaklarımla kilitleyerek boşalmaya başladım. O kadar uzun sürdü ki boşalmam bittiğinde soluk soluğa kalmıştım. Nefesim kesilmişti. Babam benim boşalmam bitince amımı emmeyi bıraktı ve yanıma uzandı.

Bir süre öylece kalakaldık. Daha sonra elimi yavaş yavaş uyanmaya başlayan babamın sikine attım ve okşamaya başladım. Daha sonra da ona doğru dönüp sikini tam dik hale gelinceye kadar emdim. Babamın üzerine çıkıp yavaşça sikini tutarak üzerine oturmaya başladım. Yüzüm ona dönüktü. Üzerimdeki tişört ve sonra da sutyenimi çıkarıp attım. Babamın eşofman üstü üzerindeydi. Yavaş hareketlerle ahenkli bir şekilde üzerinde kıvrımlar çizerek kalçamı oynatmaya başladım. Babamın sik**e amımın duvarlarını okşuyordu benim bu hareketimle. Müthiş bir zevkti. Yavaş yavaşta hareketlenmeye başladım babamın üzerinde. Bazen duraksıyor ve dudaklarına öpücükler konduruyor sonra yine devam ediyordum hareketlerime. Hızlanmaya başladım, artık babam da ben de terlemeye başlamıştık. Ben babamın sikinde inip kalktıkça kalçalarımın kasıklarına çarpma sesleri yankılanıyordu odanın içinde benim inlemelerimle birlikte. Ben zıpladıkça babamda belimden tutuyor ve göğüslerimi okşuyordu ara sıra. 15 dakika sonunda babamın üzerine kapaklanarak boşalmaya başladım. Öyle şiddetli bir haldi ki anlatamam. Titriyordum boşalırken. Tüm vücudumdaki enerjide o an akıp gidiyordu sanki. Yığılıp kaldım üzerinde beş dakika kadar.

Sonra üzerinden kalkıp yere uzandım, bacaklarımı açtığımda babam anlamış ve bacak aramdaki yerini almıştı. Sikini amıma saplayıp git gellerine başladı. İki kere boşalmanın etkisiyle hal takat kalmamıştı aslında bende ama nasıl bir ihtiras bilmiyorum canım aşırı şekilde seks istiyordu. Dudaklarımı ısıra ısıra inlerken babamı tahrik ediyordum iyiden iyiye. Babam sanırım gelmeye yakındı ve git gellerini arttırmaya başladı sert bir şekilde pompalıyordu amıma ve terden sırılsıklam olmuştuk artık. Babamın alnından dökülen terler vücuduma damlıyordu ara sıra. En sonunda babam son sert bir hamle yapıp içime sikini iyice sapladığında boşalacağını anladım ve bende bacaklarımı beline doladım. Babamın dölleri sıcak sıcak içime akıyordu. “Ohhhhhhh” ve “ahhhhhhh” inlemelerimiz oda da yakılanıyordu. Öylece kaldık bir süre.

Bir süre dinlendikten sonra yerden kalkıp koltuğa oturduk. Biraz soluklandıktan sonra babama “bir şey içermisin” dedim, “soğuk bir şeyler fena olmaz” dedi ve mutfağa doğru yöneldim. Ben mutfaktayken babama telefon geldi. Anladığım kadarıyla arayan Hülya olmalıydı. İki tane bira açıp odaya geldiğimde babam dışarı çıkamayacağını rahatsız olduğunu falan söylüyordu ama karşısındakinin ısrarı devam ediyordu en sonunda dayanamayıp daha sonra arayacağını söyleyerek babam telefonu kapattı. Bir süre sessizlikten sonra biramdan bir yudum alıp “Hülya mıydı” dedim, “Evet” dedi babam “Peki ne istiyor” “Hiç” gülerek “Hiç için mi aramış” “Uzatma kızım” “Bak baba ben bu gece açık konuştum hep ama sen kapalı el oynadın, artık anlat sende rahatla. Hoşlanıyor musun bu kadından. Bir saat önce de söyledim özgürsün baba özgür. Dilediğin kararı dilediğin şekilde alabilirsin ve unutma senin özgürlüğün benim özgürlüğüm demek” “Ya kızım lütfen konuşmayalım” “Hayır konuşalım, konuşmazsak sorun olacak ve sorun olarak kalacak ikimizin hayatında” “Peki tamam o zaman. Evet, Hülya’ya karşı bir ilgim var ama seksapelinden mi yoksa ondan hoşlandığımdan mı bilmem. O ise sanırım bana aşık oldu. Bu zamana kadar dört defa birlikte olduk. İyi bir insan ama bilemiyorum bir yanda da sen varsın işte. Ben geri zekalısı da şu an sana bunları anlatmamış olmanın pişmanlığı içindeyim” “Boş ver pişmanlığı, gerçekten hoşlanıyorsan evlen onunla” “nasıl yani” “evlen işte evlen diyorum. Ama ben sizinle yaşamam haberin olsun” “kızım ama” “ama seninle…” “hımmm seninle sevişemem elimde tutamam diyorsun” “ha hayır öyle değil” “öyle öyle sen kızımı sikemem diye korkuyorsun” “böyle söyleme” “baba sen bana her zaman iyi davrandın ve sadece bu olay dışında. Ben de sana şunu garanti edeyim ne zaman istersen benim yanıma gelebilir ve benimle birlikte olabilirsin. Bundan yana ben sıkıntı yapmıyorum” “Ne diyorsun yani” “Demek istediğim basit bir anlaşma yapalım seninle. Birinci isteğim bu ev benim olsun. Sen o kadından hoşlandığından eminsen evlen onunla. İkincisi dediğim gibi istediğin zaman ara beni –ki çalıştığım yer belli akşama sendeyim ve kısa süreliğine sana uğrayacağım veya özledim seni de gel evime. Seninle yine zevk dolu anlar yaşarız. Üçüncü sende bende biliyoruz bir gün ben veya sen evlenip gidecektik. Genç olarak önce ben gözüküyordum ama şimdi sıramı sana verdim öncelik senin (gülüyordum bu sözlerle birlikte) ve son olarak git konuş onunla yarına o da istiyorsa fazla uzatma işi. Böyle nereye kadar gidecek bir dur sınırı yok. En güzeli de bu karar bence. Hem yeni güzel bir ev alırsınız sonuçta alamayacak durumun da yok değil mi hem de evde yanında senin düşüncende bir insan olur. Yanlış anlama senin düşüncende bir insan sözümü de yaş mantığı ile diyorum bunu. İster şimdi kendi kendine düşün istersen kalk git onunla konuş” “Son sözün bu mu” “Evet” “Sanırım sen haklısın kızım bu böyle olmayacak. Dediklerinde mantıksız şeyler değil ve anladığım kadarıyla sen özgürlüğünü istiyorsun benden bedel olarak” “evet ama sana da açık kapı bırakıyorum” “peki tamam izninle ben gidip konuşayım bu meseleyi” “tamam” dedim ve dudağına bir öpücük kondurdum. Babam üzerini giyinip evden çıktı gitti. Evde tek başıma kalmıştım. Düşünmeye başladım en güzeli böyle olması dedim. Artık babamı tek başıma elimde tutma olasılığım yoktu ve erkek mantığı olarak onun o kadına kapılıp gideceğini biliyordum. Madem bir gün rızasız olacak en güzeli rızam ile olmasıydı.

Babamla aldığım bu karar hayatımın zaten dönüm noktasıydı. Bu karardan sonra ben Nazire yavaş yavaş Naz olma yolunda ilerleyecektim. Gece babam geldiğinde evlenmeye karar verdiklerini ve her şeyin de benim istediğim gibi olacağını söyledi. İlerleyen günlerde Hülya ile tanıştım alımlı ve nazif bir kadındı gerçekten. Tanıştıkça da aynı babam gibi ilgili nazik ve hoş birisi olduğu kanısına vardım. Devamlı olarak babama Nazire’yi kırmayalım Nazire’ye şunu da yap. Kızım seni tek başına bırakıyoruz zannetme, istediğin zaman belki annen olmayabilirim ama dost olarak gel yanıma. Kadın resmen üzerime titriyordu. En sonunda bir ay içerisinde sade bir törenle evlendiler. Yeni evlerinde onlar mutlu bir yaşantı içinde günlerini geçirirken babam bazen yanıma uğrayıp hal hatır soruyordu. Bazen de Hülya ile birlikte geliyorlardı. Hülya’nın evlendikten sonra da bana karşı aşırı nazik olmasından gerçekten samimi bir kadın olduğunu anladım.

Babamın bazı günler uzun soluklu uğradığı anlarda da babamın sikinin keyfini çıkarıyordum. Babam mutluydu aynı zamanda bende. Bir gün çalıştığım şubeye Akif bey geldi. Benimle bir şey konuşmak istediğini söyledi. İlk olarak “buraya yeni bir sorumlu atadım” dediğinde işten çıkarıldım diye suratımın ifadesi değişmiş ve çok kötü hissetmiştim kendimi. “ama” diyebildim sadece, Akif beyin gülümsemesinden işin yönünün başka bir şey olduğunu anlamam fazla uzun sürmedi. “Nazire kızım seni merkez şubeye çekiyorum, biraz uzak diyeceksin ama seni sabah müşteri servisi yapan arkadaş alıp evine bırakacak. İlerleyen zamanda da durum değerlendirmesi yapar, bir ayar çekeriz. Bu zamana kadar bu şubede sanki kendi yerinmiş gibi ilgilenmen dikkatimi çekmedi değil. Uzun yıllar yanımda çalışan birisi emekli oldu ve onun pozisyonuna seni alıyorum. O pozisyon ne merak ediyorsun değil mi” “evet Akif bey. Mağaza ve marketler sorumlusu. Artık tüm marketlerimin baş sorumlusu sensin. Yarın bazı imza yetkileri için notere gideceksin avukatımla birlikte. Hayırlı olsun kızım” “Akif bey ne diyeceğimi bilmiyorum inanın, çok ama çok teşekkür ederim. Bu güveninizi boşa çıkarmayacağım” “Boşa çıkmayacağından eminim zaten” dedi gülerek ve “bugün, Nihan’a işleri göster ve eve git. Yarına da market önünde hazır ol servis seni alsın getirsin tamam mı” “peki Akif bey” “Hadi iyi günler” “İyi günler efendim”.

Akif bey marketten çıkıp gidince içimdeki sevinç çığlığını saklayamadım. Herkes başıma toplandı ve tebrik ettiler. Marketteki işleri Nihan’a tek tek tarif ettim ve herkesle vedalaşarak eve geldim. Eve gelince babamları aradım. Aklıma geldi evde kimse olmayacağı. İş yerini aradığımda aklıma Hülya ile görüşmek geldi. Aman Allahım kadın benden daha çok sevindi bu olaya. “Akşama kutlayalım bunu” dedi. Babama da sürpriz yapacaktık.

Akşam babamlar gelince mutluğumu hep birlikte paylaştık. Hülya babama “Nazire’ye iş yerinin ordan bir ev bakalım burayı da satar oraya ekleriz” dedi, babam “şimdi bir anda olursa madden zor olur bizim için” Hülya “maddi konuyu dert etme Nazire kızım rahat etsin ben desteklerim” ben “baba benim de birikimim var” hülya “katiyen olmaz kızım, paramız çok sen meraklanma. Sana bir ev alamayacak değiliz. Hem alınca burayı satacağız ya. Yine durum düzelir” babam da ikna olmuştu bende. Üvey bir anne rolündeydi ama bu kadının zamanla çok iyiliğini ve desteğini görecektim. Onlar gece ayrıldığında ben çok mutluydum. Artık en tepeye gidiyordum, müdür gibi bir şey oluyordum zannımca ama işte yarın öğrenecektim ne olduğumu ve ilerde bu iş hayatımın basamağı beni Naz yapacaktı.
Keyifli günler dileklerimle hoşçakalın……

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

About admin

Browse Archived Articles by admin

Related

Sorry. There are no related articles at this time.

Leave a Comment

Your email address will not be published.

porno izle Casibom Casibom Giriş Casibom yeni Giriş Casibom